Dil ve Konuşma Terapisi, her yaş grubundan bireyin dil, konuşma, iletişim, ses ve yutma alanlarındaki bozukluklarının değerlendirilmesi, tanılanması ve rehabilitasyonu ile ilgilenen bilim dalıdır.
Dil ve Konuşma Terapistleri bireylerin iletişim, dil, konuşma, yutma ve ses bozukluklarının önlenmesinde ve bu bozuklukların tanılanmasında görev alan, tanıya ve bireye uygun kanıta dayalı terapi yöntemleri kullanarak rehabilitasyonunu yürüten sağlık mensuplarıdır. Son yıllarda ülkemizde en hızlı yükselen mesleklerden biri olan dil ve konuşma terapisine duyulan ihtiyaç oldukça fazladır. Bu ihtiyaca cevap verebilmek adına dil ve konuşma terapistleri farklı iş alanlarında kendilerine yer bulabilmekte ve gelecekte ülkemizde iş alanlarının daha da artacağı beklenmektedir. Dil ve konuşma terapistleri devlet hastaneleri ve özel hastaneler, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, rehberlik araştırma merkezleri, yaşlı bakım evlerinde, sosyal hizmet kurumları, halk sağlığı merkezleri, üniversiteler ve okullarda görev alabilmelerinin yanı sıra kendi kliniklerinde de çalışabilmektedirler. Dil ve konuşma terapistleri çoğunlukla odyolog, psikolog, çocuk doktoru, kulak burun boğaz, nöroloji, psikiyatri, plastik cerrahi uzmanları, diyetisyen, fizyoterapist, ergoterapist gibi diğer meslek dallarından bireyler ile multidisipliner çalışarak bireyin sağladığı faydayı en üst düzeye çıkarmayı hedeflemektedir.
Dil ve konuşma terapistlerinin oldukça geniş olan çalışma alanları arasında akıcı konuşma bozuklukları, herhangi bir nedene bağlı olmadan ortaya çıkan veya otizm gibi gelişimsel bir bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkan dil bozuklukları, disleksi, dudak damak yarığına bağlı olarak ortaya çıkan konuşma bozuklukları, fonksiyonel veya organik ses bozuklukları, nörolojik hasar sonucunda konuşmayı gerçekleştirmede ortaya çıkan dizartri ve konuşmayı planlamada ortaya çıkan apraksi, çocukluk çağı apraksisi, beyinde dil bölgesi hasarına bağlı olarak ortaya çıkan afazi, birçok farklı neden bağlı olarak ortaya çıkan yutma ve yeme bozuklukları, konuşma sesi bozuklukları, fonolojik farkındalık becerilerinde yetersizlikler sayılabilir.
Dil ve konuşma terapistlerinin görevi bireyin tanısına, özelliklerine ve beklentilerine uyumlu olacak şekilde bireyselleştirilmiş terapi planları hazırlamak ve kanıta dayalı terapi yöntemlerini uygulayıp bireyin ilgili fonksiyonlarını olabilecek en üst düzeye getirmektir. Bu görevin yanında gerekli durumlarda bireylere alternatif iletişim yöntemleri sunma, bireyin ailesini ve yakınlarını bireyin tanısı ve terapi süreci ile ilgili bilinçlendirme, yaşam kalitesini artırma, dil ve konuşma terapisi ile ilgili halkın bilinçlenmesini sağlama gibi sorumluluklar üstlenmektedirler.